1961 yılında Eskişehir Demiryolu Fabrikaları’nda çekiç sesleri arasında doğan Devrim, o dönemin zorlu koşullarında Türk mühendisliğinin neleri başarabileceğinin ilk kanıtıydı. Ancak o hikaye, deposuna benzin konulmadığı için değil, dönemin siyasi ve vizyoner eksiklikleri nedeniyle yolda kaldı. Bugün ise, 2 Aralık 2025 tarihi itibarıyla baktığımızda, Gemlik’teki teknoloji kampüsünden yola çıkan on binlerce T10X ve yeni yollara dökülen sedan model T10F, bu yarım kalan hikayeyi küresel bir başarıya dönüştürmüştür.
Bu makalede, 129 günde üretilen Devrim arabalarının hüznünden, fikri ve sınai mülkiyet hakları %100 Türkiye’ye ait olan akıllı cihaz TOGG’un Avrupa yollarındaki başarısına uzanan süreci ele alacağız. Otomotiv dünyasının "mobilite ekosistemine" dönüştüğü bu çağda, Türkiye'nin son 1 ayda (Kasım 2025) attığı ihracat adımları, batarya teknolojisindeki yerlileşme hamleleri ve yazılım güncellemeleriyle bu serüvenin teknik analizini yapacağız. Sadece geçmişi yad etmeyecek, geleceğin teknolojisini de masaya yatıracağız.
Devrim’den TOGG’a Türkiye’nin otomobil hikayesi, temelde bir sanayi devriminden dijital devrime geçişin özetidir. 1961’deki "Devrim", mekanik bir meydan okumaydı; motor bloğundan kaportasına kadar her şeyiyle yerli bir "otomobil" üretme çabasıydı. 2020’lerde hayata geçen TOGG ise, kendisini bir otomobilden ziyade "Akıllı Cihaz" (Smart Device) olarak tanımlayan, nesnelerin interneti (IoT) ile bağlantılı bir mobilite çözümüdür.
Bu tarihsel süreç, sadece ulaşım aracı üretmekle sınırlı değildir; bir ülkenin mühendislik kabiliyetinin "nerede kullanılabileceğinin" de göstergesidir.
LSI anahtar kelimeler bağlamında bu dönüşüm; "içten yanmalı motor" teknolojisinden "elektrikli güç aktarma organlarına", analog göstergelerden "dijital kokpit" deneyimine geçişi ifade eder. Bugün TOGG, Gemlik'teki "Teknoloji Kampüsü"nde üretilip, Avrupa'nın başkentlerinde şarj istasyonlarında yerini alırken, Devrim Eskişehir'de bir müze camekanında bize şu mesajı vermektedir: "Vazgeçmek yenilmektir, biz sadece ara verdik."
Bu iki ikonik aracı teknik açıdan kıyaslamak, aslında 60 yıllık teknolojik değişimi okumaktır. Biri tamamen mekanik ve analog bir dünyayı, diğeri ise yazılım tabanlı ve elektrikli bir dünyayı temsil eder.
1961 Devrim Otomobili Teknik Detayları:
Devrim, tamamen el işçiliği ile üretilmişti.
2025 TOGG (T10X ve T10F) Teknik Detayları:
TOGG, doğuştan elektrikli (Born Electric) modüler bir altyapıya sahiptir. 2025 sonu verilerine göre teknik spekülasyonlar yerini kanıtlanmış verilere bırakmıştır.
Aşağıdaki tablo, bu iki dönemin farkını netleştirmektedir:
Bu başlıkta, Devrim’den TOGG’a yerli otomobil vizyonunun sadece bir araç üretmek değil, bir sektörü kökten değiştirmek (Transform) anlamına geldiğini inceleyeceğiz. TOGG, Türkiye otomotiv yan sanayisini (Tedarik Zinciri) dönüştüren bir katalizör görevi görmüştür.
Kullanım Alanlarının Evrimi:
Sektör Nasıl Değiştirilir? (Dönüşüm Süreci):
Türkiye, yıllarca global markaların montaj üssü olarak çalıştı. TOGG ile birlikte bu yapı şu şekilde değişti:
Yerli otomobil serüveni hakkında halkın aklındaki en kritik soruları ve güncel (2025) yanıtlarını derledik.
Bu, tarihimizdeki en büyük şehir efsanelerinden biridir. 29 Ekim 1961'de Cemal Gürsel'e sunulan araçlardan birinin benzini bittiği için durduğu doğrudur, ancak diğer araç sorunsuz çalışmıştır. Projenin iptal edilme sebebi benzin değil, dönemin siyasi iradesinin projeye yeterli bütçeyi ayırmaması, "Türkiye otomobil üretemez" lobisinin baskıları ve pazarın hazır olmadığına dair oluşturulan algıdır. Devrim teknik bir başarısızlık değil, bir vizyon eksikliği kurbanıdır.
TOGG'un bataryaları, Çinli enerji devi Farasis ile kurulan ortaklık sonucu Gemlik'te inşa edilen Siro batarya fabrikasında üretilmektedir. 2025 teknolojisiyle üretilen bu bataryalar, 8 yıl veya 160.000 km garantilidir. Ancak gerçek kullanım ömrü, yeni nesil hücre kimyası sayesinde 500.000 km'yi rahatlıkla aşabilmektedir. Bataryanın modül ve paketlemesi Türkiye'de yapılmakta, hücre üretimi için de yerlileşme çalışmaları son aşamadadır.
Evet. 2024 sonu ve 2025 başı itibarıyla TOGG, önce Almanya pazarına, ardından diğer Avrupa ülkelerine giriş yapmıştır. Özellikle Türk nüfusun yoğun olduğu bölgelerde ve teknoloji meraklısı Avrupalı kullanıcılar arasında T10X modeli ilgi görmüştür. Kasım 2025 verilerine göre, ihraç edilen araç sayısı hedeflenen planlara uygun ilerlemekte ve "Türk Malı Akıllı Cihaz" algısı global pazarda yerleşmektedir.
Kesinlikle avantajlıdır. Evden şarj edildiğinde (AC şarj), bir depo (batarya) dolumu benzinli bir aracın 1/5'i maliyetine denk gelmektedir. Hızlı şarj istasyonlarında (DC - Trugo vb.) bu maliyet biraz artsa da hala fosil yakıta göre ekonomiktir. Şarj süresi ise 180 kW ve üzeri DC istasyonlarda %20'den %80'e yaklaşık 25-28 dakikadır. Bu süre, uzun yolda bir kahve molasına denktir.
2025 yılı, T10F yılı olmuştur. Yılın başında tanıtılan ve ön siparişleri alınan Fastback (Sedan) çizgilerine sahip T10F, 2025'in son çeyreğinde (şu anki dönem) teslimatlarına başlanmıştır. T10X'e göre daha aerodinamik yapısı sayesinde menzili 600 km'ye kadar çıkan bu model, özellikle filo kiralama şirketleri ve uzun yol kullanıcıları tarafından yoğun talep görmektedir.
Devrim’den TOGG’a sürecindeki bu iki aracı kendi dönemlerinin rakipleriyle kıyaslamak, başarının boyutunu anlamak için önemlidir.
Devrim vs. 1960'ların Rakipleri:
Devrim, o dönem Türkiye yollarında olan Amerikan (Chevrolet, Ford) ve Avrupa (Mercedes, Fiat) araçlarıyla kıyaslandığında; şasi sağlamlığı ve süspansiyon konforu açısından oldukça rekabetçiydi. Hatta motor bloğunun dökümü, o dönem birçok Avrupa üreticisinin bile zorlandığı bir teknikle yapılmıştı. Eksiği, seri üretim bandının olmaması ve iç donanım kalitesiydi.
TOGG vs. 2025 Elektrikli Rakipleri (Tesla, BYD, Volkswagen):
Bugün TOGG T10X ve T10F; Tesla Model Y, BYD Atto 3 veya VW ID.4 ile aynı segmentte yarışmaktadır.
Neden kendi otomobilimizi üretmek bu kadar önemliydi? Bu "Rüya"nın gerçekleşmesi Türkiye'ye ne kazandırdı?
Yarım asır önce Eskişehir’de, buharlı tren fabrikasının isli duvarları arasında, "Garp kafasıyla otomobil yaptık, şark kafasıyla benzin koymayı unuttuk" manşetleriyle gömülmeye çalışılan bir rüya, bugün Gemlik’in rüzgarıyla Avrupa otobanlarında sessizce ve gururla süzülüyor. Devrim’den TOGG’a uzanan bu hikaye, sadece bir sanayi hamlesi değil; küllerinden doğan bir inancın zaferidir.
Devrim'in siyah beyaz fotoğraflarındaki hüzün, bugün TOGG'un dijital ekranlarındaki renkli geleceğe dönüşmüştür. Bu başarı, dünün emektar ustalarının nasırlı elleriyle, bugünün yazılımcı gençlerinin klavye tuşları arasındaki köprüdür. Artık rüya bitti, gerçeklik yollarda.
Siz de bu teknoloji devrimini yakından tanımak, T10X ve yeni T10F modellerini deneyimlemek için en yakın TOGG Deneyim Merkezi'ni (Experience Center) ziyaret edin veya Trumore uygulamasını indirin!
Muhabir : İrfan Üstün